"Müşteri Bilimi"nden anlayan hekimler de var. Hatta, ürün kavramında "emtia ve hizmet ayrımı" bile yapabiliyorlar. Deneyim aşamasına yükselebilenler de elbette vardır.
İnanç Çağlayan bir hekim. Formalite raporlar hakkında fikri sorulmuş. O da şunları yazmış:
"Ulusal bir televizyon kanalında ... bir muhabir internetten aldığı 'futbol hakemi sağlık kurul belgesi' ile bir özel hastaneye başvurdu ve hiçbir ciddi muayene yapılmadan 76 saniyelik bir muayene ile 25 YTL ödeyerek 'sağlam' raporu aldı... Programa canlı bağlanan Merkez Hakem Komitesi Başkanı Mustafa Çulcu olayı son derecede olağan karşıladı. Ehliyet muayenelerinde de aynı durumun olduğunu, bu gibi resmi sağlık kurulu işlemlerinin 'formalite' icabı yapıldığını, riskli kişilerin 'kendilerine olan saygı' nedeni ile kendi 'check-up'larını yaptırmaları gerektiğini ima etti.
Askerlik ve adli vakalar ya da göz önünde cereyan eden bazı münferit olaylar dışında tüm resmi sağlık kurulu işlemleri, gerek resmi hastanelerde gerekse de özel kurumlarda formalite icabı, çoğunlukla kağıt üzerinde çok düşük ücretlerle yapılır. Bunu işin mutfağında yer alan bir doktor olarak söylüyorum! Resmi sağlık kurul raporu demek bazı özel durumlarla karşılaşacak insanların hasta olarak bu durumlarla karşılaşmaması ya da şartların o insanların veya etkilediği diğer insanların sağlığını olumsuz etkilememesi için yasaların geliştirdiği bir sistemdir. İşitme ya da görme bozukluğu olanların tedavi olmadan vasıta kullanmaması ve kaza yapmaması için, ya da hakem gibi, futbolcu gibi, ağır işçilik gibi yoğun efor sarfedecek kişilerin işlem sırasında 'kalp krizi' geçirmemesi için v.s. Yasa koyucu görevini yapmış ve bu sistemi geliştirmiş. Ancak bu sitemi kullanan 'riskli bireyler' bunları kullanacak kurumlar ve sağlık sektörü bu sistemi formalite icabı haline getirmiş. Sağlık raporu alacak olan birey gittiği sağlık kurumunda muayene olmadan beş-on saniyede kağıt üzerinde sağlam raporu almak ... mümkün olan en az parayı vermek ve en az zamanı harcamak istiyor.
Raporu isteyen kurum, eğer maliyeti kendi karşılıyorsa insan sağlığına ve güvenliğine 'emtia' muamelesi yapıp birileri ile toptan anlaşma yapıyor ve sadece imza parası ödüyor.
Eğer maliyeti birey kendi karşılaşıyorsa, 'kimin nerede öleceği ve ya kime zarar vereceği ile uğraşamayız, formalite yerine gelsin, kim sağlığına düşkünse kendi muayenesini kendisi istediği gibi yaptırsın' zihniyeti söz konusu. Sağlık kurumuna gelince; o da; 'madem birey kendi sağlığına önem vermiyor, madem kurumunun da umurunda değil, madem bu iş için zaman kullanmamızı istemiyorlar ve madem bu iş için kimse doğru dürüst para vermiyor , beni ilgilendirmez, atarım imzamı ne verirlerse de alırım kar kardır' diyor, yeminlerini unutuyor.
Ekonomik açıdan bakıldığında ise çözüm; sağlığın bir 'emtia' değil hizmet olduğunu anlamak ve ona göre davranmaktan geçer. Bir 'emtia'yı yüzde yüz karla da satabilirsiniz, yüzde bir karla da. Eğer bir malı bir tane satacaksanız karınız ve fiatınız yüksek olur, eğer bin tane satacaksanız fiyatı ve karı düşürürsünüz. Ancak bir doktor hakkı ile bir kişi muayene etmek için 25 YTL alıyorsa bin hasta muayene etmesi için bu rakamı 0.25 YTL'ye indiremezsiniz. İndirirseniz sadece imza atar."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder